Kendi işinizi kurmak istiyorsunuz… Peki, bir sonraki adımda
ne yapacaksınız? İşte en iyi fikri nasıl bulacağınızla ilgili ipuçları
İnsanların birçoğu iş kurmanın gizemli bir süreç olduğuna
inanır. İnsanlar kendi işlerini kurmak ister ancak atmaları gereken ilk adımları
bilmezler. Bu makalede iş kurmanın ilk adımlarından biri olan fikir aşamasından
bahsedeceğiz.
Başlamadan önce bir noktayı netleştirelim: insanlar iş
fikirlerini ne zaman hayata geçirecekleri ile ilgili kararsızlık yaşarlar. Gerçek
şu ki kötü zaman diye bir şey yoktur. İnsanların parası vardır ve bu parayı
nasıl harcayacaklarını düşünürler. Ancak zorlu veya belirsiz ekonomik dönemlerde
harekete geçmek daha akıllıca olacaktır. Dersinize iyi çalışırsanız talep yaratabilir
ve dikkat çekebilirsiniz. Zorlu veya belirsiz dönemlerde insanların birçoğu iş
kurmaktan kaçınacağı için sizin işletmeniz kolaylıkla fark edilecektir.
Herkesin kritik olan ilk adımı atmamakla ilgili nedenleri
vardır. İnsanların birçoğu başlamaktan, belirsizliklerden veya başarısızlıktan
ve hatta başarıdan korkar. Başkaları da sıfırdan başlamak zorunda olduğunu
düşünür ve daha önce hiç kimsenin aklına gelmemiş bir yenilik bulmaya çalışır.
Başka bir ifadeyle tekerleği yeniden keşfetmeleri gerekiyormuş gibi düşünürler.
Bill Gates veya Steve Jobs gibi teknoloji dehası değilseniz tekerleği
yeniden icat etmeye çalışmak zaman kaybından başka bir şey olmayacaktır. Şu
soruları cevaplayın: “Bu ürünü nasıl geliştirebilirim?” veya “Bu ürün daha iyi
hale nasıl getirebilir veya farklılaştırılabilir?” veya basitçe “Pazar payı
alma şansım var mı?”
Yaratıcı yönünüzü harekete geçirin
Fikir bulma sürecine nasıl başlayacaksınız? Öncelikle bir
kağıt alın ve en üste “hakkımdakiler” yazın. Kendinizle alakalı beş ila yedi
arası özellik yazın. Yapmaktan keyif aldığınız şeyleri veya başarılı olduğunuz alanları
yazabilirsiniz. Mesela şu şekilde olabilir: “ İnsanlarla aram iyidir, çocukları
severim, kitap okumayı severim, bilgisayarları severim, matematiğim iyidir,
pazarlama konseptleri yaratma konusunda iyiyimdir, problem çözücüyümdür”.
Mantıklı olması gerekmiyor, sadece aklınıza gelenleri yazın. Listenizi
yaptıktan sonra bunları numaralandırın.
Kağıdın diğer tarafına da başarısız olduğunuzu düşündüğünüz veya
yapmaktan hoşlanmadığınız şeyleri yazın. Pazarlama konseptleri konusunda
başarılı olabilirsiniz ancak insanlarla iletişim kurmaktan hoşlanmıyor,
seyahatleri sevmiyor veya sunum yapmayı beceremiyor olabilirsiniz. Detaylı
düşünmeyin sadece yazın. Bitirdiğiniz zaman kendinize şunu sorun: “Özel
hayatımı daha iyi hale getirebilecek üç ila beş arası ürün veya hizmet olsaydı
bunlar neler olurdu?”. Hayatınızı kolaylaştıracağını veya güzelleştireceğini düşündüğünüz,
sizi daha üretken veya etkili yapacak veya en basiti size zaman kazandıracak ürünleri
veya hizmetleri belirleyin.
Daha sonra aynı soruyu iş yaşantınızla ilgili sorun. İş
yaşantınızla ilgili sevdiğiniz ve sevmediğiniz şeyleri ve aynı zamanda insanların
sevdiğiniz ve sevmediğiniz özelliklerini düşünün. Son olarak da kendinize neden
bir iş kurmak istediğinizi sorun. Listenizi gözden geçirin ve sevdiğiniz veya
başarılı olduğunuz alanlarla ilgili bir işe ihtiyaç var mı tespit edin.
İşte bir ihtiyacı görmek ve ihtiyacı karşılamakla ilgili bir
hikaye: Bundan yıllar önce California eyaletinin Irvine şehrindeki iş
bölgesinde çok fazla fast-food restoranı yoktu. Restoranların birçoğu şehrin
başka noktasındaydı. Irvine’deki iki genç adam öğle yemeğinden dolayı sürekli
şikayet ediyordu çünkü uygun fiyatlı seçenek sayısı oldukça azdı. Tabi ki belli
yerlerde yemek alanları vardı ancak park yerleri çok küçüktü ve beklemek can
sıkıcıydı.
Bir gün öğle yemeği problemiyle ilgili konuşurken bir
tanesinin aklına bir fikir geldi. Birçok insanın yapmadığı bir şey yaptılar. Yemek
dağıtımı işine başladılar.
Bugüne dek 15 milyondan fazla insana hizmet verdiler. Buldukları
fikir ne orijinaldi ne de karışıktı. Rekabet arttığı halde hala çok iyi iş
yapıyorlar. Ve bütün bunlar birbirlerinin şikayetlerini dinledikten ve sorunu
çözmek için bir şey yapmaya karar verdikten ortaya çıktı. Kısa olan öğle yemeği
zamanı birçok çalışanın en büyük problemiydi. Bazıları sadece 30 dakikaydı ve
bu zaman aralığında dışarı çıkmak, öğle yemeği yemek ve geri dönmek neredeyse
imkansızdı. Sonuçta bu genç girişimciler de bu ihtiyacı karşılayabileceklerini
düşündüler ve harekete geçtiler.
Kendi ihtiyaçlarınızı ( iş arkadaşlarınızın, ailenizin veya
arkadaşlarınızın ) göz önünde bulundurarak fikirler üretebilirsiniz. Mantıklı
olan bir sürü iş fikri vardır. Yapmanız gereken tek şey bunları araştırmak ve
öğrenmektir.
İlham verici anlar
İlham her yerdedir. İşte klasik bir hikaye daha: DVD’yi geç
teslim ettiğiniz için ekstra para ödemek zorunda kaldınız mı? Reed Hastings, DVD’yi
geç teslim ettiği için 40 dolar ödemek zorunda kaldığında deliye döndü ve
aklına bir fikir geldi. İşte o günden sonra Netflix.com isimli online DVD
kiralama hizmeti doğdu. 1999 yılında kurulan Netflix bugün geliri 1.3 milyar
dolar olan büyük bir şirket oldu.
Gözünüzü dört açarsanız harika fikirler bulabilirsiniz. Starbucks
konseptini yaşadıkları yerlere uyarlayarak ve genişleterek tonlarca para
kazanan bir sürü yerli girişimci var. Bu demek oluyor ki test edilen ve
onaylanan fikirleri gözden kaçırmamalısınız. Bahçıvanlığı ele alalım. Son birkaç
yıldır bahçıvanlık ürünleri ve malzemeleri inanılmaz revaçta. Ancak siz 21.
yüzyılda bahçıvanlığın popüler olacağını düşünmemişsinizdir.
Başka bir ifadeyle herhangi bir fikri alarak zamana ve
topluma uyarlamaya çalışabilirsiniz. Herhangi bir konsepte kendi
yaratıcılığınızı katın. Doğrusunu isterseniz herhangi bir konsepti uyarlamak pek
tercih edilen bir seçenek değildir. Ancak başarılı olmak istiyorsanız bu bir
gerekliliktir.
Fikrinizin başarılı olup olmayacağına karar vermenin en iyi
yollarından biri de tanıdığınız insanlarla konuşmaktır. Bu bir iş fikriyse iş
arkadaşlarınızla ve meslektaşlarınızla konuşun. Fikirlerinizi aileniz veya arkadaşlarınızla
paylaşın. İnsanların fikrinizi çalmasından korkmayın. Bütün detayları vermek
zorunda değilsiniz sadece genel konseptten bahsedin.
Sadece yapın
Kendiniz için doğru olan iş kafanızda şekillenmeye
başlamıştır. Unutmayın ki bir iş kurmak gözünüzde büyüttüğünüz kadar zor
değildir. Tabi ki kolayda değildir ancak birçok insanın düşündüğü gibi karmaşık
veya korkutucu değildir. Adım adım ve mantıklı olması gereken bir süreçtir. İlk
adım: ne yapmak istediğinize karar verin. Ne yapmak istediğinize karar verdikten
sonra insanlarla konuşun ve şunu sorun: “ Bu ürünü veya hizmeti alır mısınız
ve/veya kullanır mısınız ve bu ürün veya hizmet için ne kadar ödersiniz?”.
Şunu aklınızdan çıkarmayın ki etrafınızdaki insanların
birçoğu sizi cesaretlendiremeyecek ve hatta bazıları cesaretinizi kıracak. Bazıları
size en iyi dileklerini iletecek ve sadece sonuçları görmek isteyecek. Bazıları
cesaretinizden dolayı sizi kıskanacak ve size sinirlenecek. Negatif kişilerin
sizi caydırmasına, yolculuğunuzu başlamadan bitirmesine asla izin vermeyin.
Kendiniz için doğru olan işe karar verdikten sonra sabırlı
olmanız gerekecektir. Kendi işinizi kurmak için çıktığınız bu yolculukta hiç
olmadığı kadar çok “hayır” duyacaksınız. Üzerinize alınmayın, hayırları
umursamayın ve başka kişilerle yolunuza devam çünkü eninde sonunda “evet” diyen
birileri çıkacaktır.
Duyacağınız en yaygın endişelerden biri risk olacaktır. Herkes
size kendi işinizi kurmanın çok riskli olduğunu söyleyecektir. Tabi ki riskli
ancak hayatın kendisi de risk değil mi? Ayrıca aptalca riskler ve hesaplanmış
riskler arasında fark vardır. Yapacağınız şeyi dikkatli bir biçimde düşünürseniz,
ihtiyaç olduğunda yardım alırsanız ve soru sormaktan asla vazgeçmezsiniz riski
hafifletirsiniz.
Risk endişesinin sizi durdurmasına izin vermeyin. Kendinize
neyi riske attığınızı sorun. Ve riski değerlendirin. Nelerden vazgeçiyorsunuz? İşler
kötü giderse neler kaybedebilirsiniz? Paranızın yetmeyeceği hiçbir riske
girmeyin. Evinizi, ailenizi veya sağlığınızı
riske atmayın. Kendinize şu soruyu sorun: “İşler ters giderse şu anki durumumdan
daha kötü hale gelir miyim?”. Tek kaybedeceğiniz biraz zaman, enerji ve paraysa
o zaman riske etmeye değecektir.